Yapıda Su Sorunu

Yapıda Su Sorunu


Yağışlar ve su

su;canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan ve yapıların üretim sürecinde kullanılan bir maddedir.

1. katı (kar, buz ve buzul)
2. sıvı (yağmur, sel, birikinti suyu, yeraltı suları, göl, nehir ve denizler)
3. gaz (buhar) atmosferde ve malzemenin boşluklarında


Yapılarda su kullanımı

- yapı üretimi (sıva, beton, boya vb)
- ıslak hacimler (pişirme, yıkama vb)
- ısıtma sistemleri
- su depoları
- süs ve yüzme havuzlar vb.

su, yapılar tamamlandıktan sonra insan ve yapıya zarar verebilen bir etken

sorun:
- makro ölçekte su sorunları
- mikro ölçekte su sorunları

yapıyı etkileyen su ve nem;

1. dış ortam

- hava (atmosfer) bölgesi (yağmur, dolu, kar, buz vb)
- hava-zemin (subasman) bölgesi (hava bölgesi etkileri, sıçarama suyu, yüzey suyu vb)
- zemin (sürekli nem) bölgesi (zemin nemi, sızıntı suyu, birikinti suyu vb.)

2. iç ortam

- kullanımdan oluşan su (temiz su, pis su , ısıtma, ortamda oluşan nem vb)
- yapı elemanlarının bünyesinde varolan nem (pratik nem, yapı nemi vb)

Su sorunları

- tasarım aşamasıoluşabilecek su ve nem sorunlarına karşı gerekli tasarım önlemlerinin alınmaması, ayrıntı çözümlerinde su ve neme karşı gerekli yalıtım düzenlemelerinin yapılmaması
- uygulama aşamasıtasarım aşamasında çözümlenen ayrıntıların ve alınan önlemlerin eksik ve hatalı uygulanması veya hiç uygulanmaması
- kullanım aşamasıyapıda hatalı kullanımlar, bakımının ve onarımının yapılmaması.
Su sorunlarının oluşturdugu etkiler
- iç ortam nem dengesinin bozulması- çiçeklenme- taşıyıcı sistemde hasar oluşması- kaplamalarda kabarma ve dağılmalar- akma ve damlamalar- asma tavanlarda ürün niteliklerinin bozulması- korozyon, çürüme, küf ve mantarlar- bakterilerin ve böceklerin üremesi- donanımların çürümesi- ısı yalıtım ürünlerinin bozulması- ısı direncinin azalması- iç ortam hava kirliliği vb..

Korozyon

Korozyon


bazı maddelerin kimyasal yoldan malzemeyi tahrip etmeleri olayına verilen genel addır.
korozon oluşumu;

- elektrokimyasal
- dış akımlardan


korozyonun elektrokimyasal oluşumu

- iki metalin birbirine değmesi sonucu
- kendi kendine
- kristallerarası
- dış akımlardan


İki metalin birbirine değmesi sonucu:

- bir elektrolitik ortamda çözülme gerilmeleri farklı olan iki metalin birbirine değmesi sonucu, çözülme gerilimi daha büyük olan metalden çözülme gerilimi daha küçük olan ve daha asal metale doğru bir elektron akımı başlar.

- dolayısıyla anot görevini yüklenerek devamlı elektron kaybeden metal, sürekli tahrip olma yolunu tutar ve bu arada anottan katota doğru bir elektrik akımı doğar.

- elektrikte de karşılaştıgımız pil olayı gerçekte elektrokimyasal bir korozyondur.


Kendi kendine:

kendi kendine oluşan korozyonda bir malzeme yüzeyinin farklı dokuda olması, aynı yüzeyde dövme, haddeleme veya kaynak gibi farklı işlemlerin bulunması veya yüzeyde farklı havalandırmaya maruz yerlerin varlıgı gibi etkenler önem kazanmaktadır.


Kristallerarası:

kristallerarası meydana gelen korozyon, metal ve alaşımlarda gözle görülmeyen ve kristal sınırları boyunca giden çok tehlikeli derin çatlaklar ortaya cıkarır.


Korozyonun dış akımlardan oluşumu:

dış akımlardan meydana gelen korozyonlar ise, genellikle bir dogru akımın metal malzemeden cıktıgı elektrik santralleri, elektrik sayaçları veya iletişim ünitelerinde görülür.


Korozyon etkileri:

- bakır yüzeyinde oluşan yüzeysel yeşil renkli tabaka (patina) metalin korunmasını sağlar.
- demirde oksijenin etkisiyle korozyon oluşur.
- demirin alçı ile teması korozyonu hızlandırıcı bir rol oynamakta ve yüzeyde sarı renkli lekeler belirmektedir.
- çinko sülfat erğine bir demir parçası daldırılırsa eriyikteki çinko iyonlarının bir bölümü atom haline geçerek açığa çıkar ve demir yüzeyini kaplar. bu olaya galvanizasyon denir ve demirin korozyona karşı korunmasını sağlar.

Yangın

Yangın

- yanma olayı, yanan madde ve yakıcı gaz ikilisinin belirli bir sıcakıkta bir arada bulunmasıyla ortaya cıkan kimyasal reaksiyondur.

- bu reaksiyon sırasında enerji acıga cıkar ve bunun sonucunda yüksek sıcaklıkla, yakıcı, bogucu gazların cıkması yapılar ve insanlar üzerinde ağır kayıplara neden olur.


Yangın çıkış nedenleri,

- ocaklar
- tüp patlaması
- soba
- elektrik kaçagı
- oksijen kaynagı
- kibritle oynama
- sigara gibi çeşitli kaynaklar vb..


Yapıyı oluşturan malzemeler yangınla karşılaşma sırasına göre,

- mobilya veya döşeme malzemeleri, halılar, perdeler
- bitirme ve dekorasyon malzemeleri
- yalıtım malzemeleri (özellikle ısı ve ses)
- strüktürel (yapısal) malzemeler


- Kontrplagın çabuk yanmasına karşın büyük kesitli ahşap elemanlar çok yavaş yanar. sivri köşeliler cabuk tutustugu halde yuvarlak kesitli olanlar daha zor tutuşur.

- mermer ve kireç taşları kirece dönüşür

- bazı malzemeler yüksek sıcaklıkta direncini kaybeder. örneğin, çeliğin dirneci 600ºC de dört kat azalır. alüminyum, çinko, kurşun gibi diğer metaller ise bu sıcaklıkta erirler.

- binadaki yangın engellerinin başarılı olabilmesi için yapısal elemanların yangın boyunca işlevlerini devam ettirmesi, en azından bu binalarda barınanların yangın yayılmadan kaçmalarını saglayacak yeterli zamanı sağlaması gerekir. bu zaman içinde eleman çökmemeli, kırılmamalı ve yeterli sıcaklıgın kendisine bitişik malzemeden ötekine geçmesine izin verilmemelidir.

- yapısal bir elemanın yangında yeteri kadar işlevini devam ettirebilmesi, yangına direnç periyodu veya kısaca yangın direnci olarak adlandırılır.

- yangın direnci, taşıyıcı bir elemanın özelligidir ve yapıldıgı malzemenin yanıcılıgıyla bir ilgisi yoktur. bundan dolayı masif ahşap kolay yanıcıdır, fakat eşdeğer taşıyıcılıkta yanıcı olmayan çelik kirişten daha fazla yangın direncine sahiptir.

- ısı yalıtım özelligine sahip bir malzeme, ısı üreten bir kaynagın etrafını çevreledigi zaman, ısı kaynagındaki sıcaklıgın yükselecegi acıktır ve bu nedenle bazen sıcaklık yalıtkanın tutuşma sıcaklıgına kadar çıkarabilir.

- bu durum, elektronik cihazlarda, ses ve ısı yalıtım malzemelerinin arasında kullanılan ışık kaynakları ve buradan geçen elektronik tellerin ısınması sırasında görülebilir.


- mineral elyaflı yalıtkanlar bağlayıcıları ayrışarak yanabilir.

- yalıtkanların büyük bölümünü oluşturan malzemeler plastik kökenlidir ve daha kolay yanarlar.

- yanmadan önce çıkardıkları duman boğucu olabilir ve görüş olanagını azaltarak daha kötü sonuclara neden olabilir.


- bitirme ve dekorasyon malzemeleri yanmaz malzemeden seçilmelidir.

- yanıcı malzemeler ateş kaynagından uzakta kullanılmalıdır.

- köşeli ve sivri uçlu ayrıntılardan kaçınılmalıdır.

- strüktürel malzemelerin yangına direnç süresi uzatılacak şekilde korunması önemlidir. bu amaçla kullanılan yardımcı malzeme alçıdır. alçının ısı iletkenliğinin düşük olması, ayrışma enerjisinin yüksek olması ve ayrışma sonucunda su buharı cıkarması, ayrıca bol bulunması ve kolay uygulanması tercih edilme nedenleridir. örneğin; 15cm kalınlıkta alçı bloktan yapılmış bir duvarda duvarın bir yüzü 1050ºC iken diğer yüzünde sıcaklık iki saatlik süre sonunda 54ºC ye ulaşmaktadır.

- betonarme, çelik ve ahşap, kaplamalık ve püskürme alçıyla kaplanabilecegi gibi, özellikle agregaları yüksek sıcaklıga dayanıklı olan, örneğin genleştirilmiş kil, genleştirilmiş perlit, ponza (bims) gibi malzemelerden üretilen hafif betonlarla da kaplanabilmektedir.


Yapı malzemelerinin yanıcılık sınıfları

- A sınıfı (yanmayan yapı malzemeleri)
A-1 ve A-2
- B sınıfı (yanıcı yapı malzemeleri)
B-1, B-2 ve B-3


A-1 sınıfı

hiç yanmaz, yangın karşısında alevlenmez, ışıldamaz ve kömürleşmez

- kum, çakıl, kil, yapı taşları
- mineraller, toprak, lav, sünger taşı
- çimento, kireç, alçı, anhidrit,
- cüruf, genleşmiş kil ve şist, cam , perlit, vermikülüit,
- harç, beton, betonarme, öngerilmeli beton, mineral dolgulu yapı taşları, yapı blokları
- asbestli çimento ve mineral lifler
- ince toz halinde olmayan metaller ve alaşımlar (alkali ve toprak alkali dışında)


A-2 sınıfı

- yangın sırasında alev kaynagıyla temasta iken kısmen yanar, kısmen bozulur, ateşi iletmez ve yangın yüküne etkisi olmaz.

- bu gruba giren malzemeler, yanmaz dolgu maddeleri içeren polimer kompozitlerdir.


B-1 sınıfı

zor alevlenici malzemeleri içerir

alevle karşılaştıgında yanar ve ateş kaynagı kalktıktan sora yanmayı durdurur.

- ahşap talaşı malzemeler
- alçı-karton levhalar (yüzeyi deliksiz)
- sert polivinilklorür (PVC) boru
- PVC zemin kaplamaları
- ahşap parke


B-2 sınıfı

normal alevlenici yapı malzemelerini içerir

- ahşap d>2mm
- yapay ahşap levha d>2mm
- sert polivinilklorür (PVC) levha
- polipropilen (PP) polietilen (PE) ABS boruları
- polyester d> 1,3mm
- polietilen d > 2mm
- asfalt ve bitümlü çatı örtüleri


B-3 sınıfı

kolay alevlenici yapı malzemelerini içerir
- ahşap d>2mm
- kağıt, saz, talaş, saman, pamuk, selüloz lifi
- gevşek ve toz halinde her türlü yanıcı maddeler.


Malzemelerin yanıcılık sınıfları

TS EN 13501-1

- yanıcılık sınıfı
A1, A2, B, C, D, E, F
-duman oluşumu için ilave sınıflandırmalar
S1, S2, S3
- yanma damlaları/tanecikleri için ilave sınıflandırılmalar
D0,D1,D2

Ses ve Ses Yalıtımı

Ses

ses, havanın titreşmesiyle oluşan dalgaların insan kulagı üzerinde basınç değişiklikleri oluşturması sonucunda duyulan, hissedilen bir oluşumdur.


- Akustik düzenleme
- Akustik yalıtım


Akustik düzenleme

- lifsel malzemeler
sıkıştırılmış cam yünü ve taş yünü, az preslenmiş ahşap lif levha, manyezi bağlayıcılı ahşap talaş levha vb..
- hücresel malzemeler
cam köpüğü, ekstrüde polistren köpüğü, mantar, gazbeton, alçı vb..


Akustik yalıtım

- darbe sesi yalıtımı

1. darbe sesinin oluşmasını engellemek darbe sesini alacak olan yüzeylerin özellikle döşemelerin; halı, kauçuk, mantar, linolyum gibi yumuşak, elastik ve darbe emici malzemeyle kaplanması.

2. oluşan darbe sesinin binanın taşıyıcı sistemine geçmesini önlemekyüzey döşeme veya şap (yalıtım için; taş yünü keçesi, camyünü keçesi, sanayi tipi keçeler, ekstrüde polistren vb)

Malzeme ve İnsan Sağlığı

Malzeme ve İnsan Sağlığı

malzeme insan sağlığını;
- üretilirken
- yapıda uygulanırken
- kullanılırken etkileyerek bozabilir.


Malzemenin psikolojik etkisi

kullanıcıların ruh sağlığını bozan bu etki, genelde;

- malzemenin yüzey özellikleri(renk, biçim, parlaklık, yüzey kirlenmesi vb)
- dokunma sıcaklıgı
- sertlik - yumuşaklık
- hava-gaz geçirgenliği ile ilgilidir.

eğer psikolojik etki olumsuz ise insanda;

- tembellik
- karamsarlık
- bunalım
- sinirlilik gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır.

gözlemler, insanın psikolojik durumunun biyolojik yapısını da etkiledigini göstermektedir.


Malzemenin biyolojik etkisi

- malzemenin biyolojik etkisi, malzemenin bileşimi ve yapısından kaynaklanır.
- Bazı malzemeler üretilirken, uygulanırken ve kullanılırken çevreye çeşitli parçacıklar, gaz ve buhar yayarlar veya zararlı mikroorganizmalara, küçük hayvanlara yaşayabilecekleri ortamlar oluştururlar. bazıları da bileşim veya karışımlarındaki maddeleri dokunma ile çevreye iletirler.


Biyolojik zararlılar:


1. parçacılar (toz ve lifler)

silisli malzemelerin, metallerin, kalsiyum ve kalkerlerin tozları; göz, solunum yolu ve akciğerleri etkiler.
örneğin: silisli tozlar silikozis denen akciğer hastalıgının nedenidir.
liflerden en zararlısı asbesttir. akciğerlerde birikerek kronik akciğer rahatsızlıkları ve kanser oluşturmaktadır. bu nedenle kullanımı birçok ülkede yasaklanmıştır.


2. gaz ve buharlar

radon, radyum ürünü olan radyoaktif bir gazdır. doğal olarak yeryüzünde bulunur. su, toprak ürünleri (tugla, kiremit, fayans vb) beton gibi malzemeler sürekli radon gazı yayarlar. malzemelerin çogunda, hammaddenin elde edildigi yere baglı olarak degişik oranlarda radon vardır. radon gazı solundugunda ani bir saglık bozulması görülmemekte ancak yaydıgı alfa ışınları aksiger kanseri riskini artırmaktadır.

organik çözücüler ve bileşikler; formaldehit, benzen, ksilen, toluen, metanol gibi birçok ürünü kapsar.

formaldehit, yapı ürünlerinde oldukça yaygın kullanılmaktadır. sunta, kontrplak üre-formaldehit köpüğü, sentetik halı vb ürünlerden cıkan keskin kokulu formaldehit gözlerde yanma, solunum sistemi ve mukozada rahatsızlıklar oluşturur.

benzen: boya, lastik, plastik ve daha çok da yapıştırıcılarda kullanılan, kan ve kemik iliği hastalıklarına nedene olan sakıncalı bir maddedir.


3. sıvılar

koruyucu, parlatıcı, renk değiştirici, temizleyici pek çok kimyasal bileşik dokunma ile ele ve ağıza ulaşır. özellikle kurt ve böcek öldürücüler uzun sürede sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir.


4. mikroorganizmalar, alerjik maddeler ve küçük hayvanlar

bakteriler, virüsler, küf sporları, polenler (çiçek tozları), kene, kurt, böcek vb. çoğunlukla sıcak, nemli veya toz tutabilen ortamlarda barınırlar. yapı malzemelerinin nitelikleri bu tür ortamlar yaratmaya elverişli ise kullanıcıların saglıkları etkilenir.enfeksiyonlar, grip, alerjik etkiler, kızamık, çiçek, tüberkiloz vb. hastalıklar yayılabilir.


Malzemenin yaşam güvenliğine etkisi

malzeme ve onun oluşturdugu strüktür, kullanımdan veya doğadan gelen etkilere direnim göstermezse gerekli yaşam güvenliği sağlanamaz.
Malzemeyi etkileyebilecek olası her türlü yük (yağmur, kar, rüzgar, sel, deprem vb) ve diğer etkenler (ısı, ses, su ve nem, radyasyon, yangın, gaz, mikroorganizmalar vb) önceden belirlenip malzeme seçimi ona göre yapılmalıdır.

Su yalıtımı

Su yalıtım ürünleri:

1. kimyasal katkılar (sentetik reçine, silikon, akrilik vb. esaslı)
geçirimsiz harç
geçirimsiz beton

2. bitümlü ürünler
bitümlü karışımlar (mastik asfalt, bitümlü harçlar)
bitümlü örtüler (organik armatürlü yalıtım örtüleri, inorganik armatürlü yalıtım örtüleri)

3. plastik ürünler
plastik kaplamalar
(neopren, poliüretan, vinil, bitüm-latex, yapay reçine-cam lifi, akrilik vb..)
plastik örtüler
(polietilen (PE) plastik esaslı örtüler, polivinil klorür (PVC) esaslı plastik örtüler,
poliizobitülen (PIB) esaslı plastik örtüler, sentetik kauçuk esaslı plastik örtüler)

4. polimer bitümlü ürünler
polimer bitümlü kaplamalar
polimer bitümlü örtüler (plastomerik polimer bitümlü örtüler, elastomerik polimer bitümlü örtüler)

5. derz kapatma ürünleri

profiller
döşeme, duvar, tavan ve çatı gibi yapı elemanlarında oluşturulan yapım derzlerinin örtülmesinde kullanılan metal esaslı (alüminyum vb.) ve/veya plastik esaslı (sentetik kauçuk, pvc vb..)

Bantlar
neopren emdirilmiş ve poliüretandan vb. ürünlerden üretilmiş derz bantları, derz aralıgına kendi yapıştırıcıları ile yapıştırılır. Yüzeyleri çeşitli kaplama ürünleri ile kaplı (bakır, alüminyum vb) bitüm esaslı çok amaçlı yalıtım bantları da derz bantları olarak kullanım alanı bulmaktadır.

Dolgu macunları
silikon, akrilik, poliüretan, polisülfit vb esaslı derz dolgu macunları cam, ahşap, metal, pvc gibi ürünlerin birleşim yerlerinde ve dış cephelerde oluşturulan derzlerde elastik ürünler olarak kullanılmaktadır.

Contalar
neopren, silikon gibi ürünlerden üretilmiş derz contaları, cam, ahşap, metal, pvc gibi ürünlerin birleşim yerlerinde kullanılmaktadır.


Su yalıtım ürünlerinin uygulanma biçimleri

- yapı bileşenleri içine kimyasal katkılar katarak
- harç biçiminde yalıtım ürünlerini (iki bileşenli) sıvayarak
- sıvı biçiminde yalıtım ürünlerini sürerek veya püskürterek
- örtü biçiminde yalıtım ürünlerini serbest sererek, noktasal tespit ederek yada yüzeye yapıştırarak
- derzleri doldurarak veya kapatarak.

Malzemede Isı Yalıtımı

malzemenin ısı enerjisi iletkenliği;

- yoğunluk
- boşlukları türü, büyüklüğü ve dağılışı
- denge nemi
- atom dizilişi ile değişik nitelikler gösterir.

genelde;
- hafif
- küçük boşluklu
- kuru
- molekül iç yapılı malzemelerin ısı iletkenliği azdır.

Isı tutucu (Isı yalıtımı) malzemeler

doğada varoluşuna ve kökenine göre;

1. doğada varolan malzemelerden üretilen ısı tutucular

a.
bitkisel ve hayvansal kökenli ısı tutucu malzemeler
mantar, yumuşak ahşap lif, ahşap talaş, oluklu mukavva, saz ve kamış, keten, pamuk, saman, çeşitli deniz yosunları gibi bitkisel kökenli ısı tutucularla yün, keçi kılı ve diğer çeşitli hayvansal kıllardan oluşturulan ısı tutucular vb..
bu gruptaki malzemelerin ısı tutucu olarak kullanılabilmesi için bazı üretim işlemlerinden geçirilmeleri gerekir. kamışların tellenerek levha haline getirilmesi. bitkisel liflerin bir taşıyıcıya dikilmesi, ahşap talaşların çimentoyla karıştırılıp ıslatılması ve preslenmesi gibi
bu gruba giren malzemeler günümüzde kullanılmamaktadır.


b. mineral kökenli ısı tutucu malzemeler
taş yünü , cam lifleri (cam yünü, cam pamuğu, cam ipeği), cam köpüğü (foamglass) genleştirilmiş mika (vermikülit), genleştirilmiş perlit, genleştirilmiş kil, magnezit vb..

2. doğada varolmayan ve sentetik olarak üretilen ısı tutucu malzemeler

polistren (PS) (ekspande ve ekstrüde)
poliüretan (PUR)
polivinilklorür (PVC)
polietilen (PE)
fenolformaldehit (PF) gibi..


Isı tutucu malzemelerin üretim biçimleri

-Levhalar
ahşap talaş levha / heraklit, iki ahşap talaş levha ortası genleştirilmiş polistren köpük vb
-Şilteler
camyünü vb
-yerinde köpük oluşturanlar
poliüretan vb
-harca katılarak kullanılanlar
genleştirilmiş perlit, vermikülit vb
-dolgu (dökme) olarak kullanılanlar
lifsel, talaşımsı ve granül haldeki malzemeler
-blok halinde örülerek kullanılanlar
tuğla, gazbeton ve özel üretimli tuğlalar
-gazların ısı taşınımına engel olacak şekilde hapsolunmasıyla oluşturulan ısı tutucular
çift cam

Yapılarda Sorun Oluşturan Etkenler

Yapılarda Sorun Oluşturan Etkenler


Güneş

- güneş, yapıları çevreleyen atmosferdeki enerjinin doğal kaynağıdır.
- mevsim ve gece-gündüz değişimlerinde bu enerj düzeyi farklılık gösterir.

bu enerji düzeyi;

-binanın güneşe göre açısal konumuna
-binanın yönüne
-bulundugu coğrafi enleme bağlıdır.

güneş ışınları;

-görünür ışınlarından kısa dalga boyuna sahip ışınlar mor
-uzun dalga boyuna sahip ışınlar kırmızı

daha kısa dalga boyunda olup gözle görülmeyenleri
- mor ötesi (ultraviole - UV)

daha uzun dalga boyuna sahip olanları
- kızıl ötesi (infrared-IR / enfraruj)

Mor ötesi (Ultraviole-UV)

sorun:

Uv ışınlar, yapı malzemelerinin özellikle organik olanlarında önemli ayrışma ve çözülmelere neden olur.

mor ötesi ışınların malzemeler üzerindeki etkisi

- selüloz esaslı doğal malzemelerde selülozu bozarak karbonu ayrıştırmakta, rengin kararması, yüzeysel parçalanmalar ve mekanik dirençlerin düşmesi
- taşlarda ayrışabilir pigmentlerin renk değiştirmesi
- dış cephe boyalarında boyanın bağlayıcı bölümünü oluşturan film yapıcı maddeyi ayrıştırarak boyanın eskimesi ve renginin solması
- değişik plastik malzemelerin renklerinin bozulması, malzemenin çatlaması ve çözülmesi
- perde ve güneşliklerin renklerinin solması, eskiyip parçalanması vb

önlem:

üretim aşamasında, UV ışınlarına karşı dayanıklılıgın artırılması için bu tür malzemelerin bileşimlerine UV stabilizatörleri olarak bilinen katkı maddeleri katılmalıdır.
renkli bir yapı malzemesinin UV ışınlarına karşı dayanıklılıgı TS 202'ye göre saptanmaktadır.


Kızılötesi (Infrared-IR)

sorun:
- kızılötesi ışınlar ısı enerjisi taşıyan ışınlardır.
- atmosferin alt seviyelerinde ve yansıdığı yüzeylerde ortamın sıcaklıgını yükseltir.
- bina yüzeyine doğrudan ve yansıyarak gelen bu ışınlar, aynı etkiyi yapı dış kabuğunu oluşturan malzemelerde de gösterir. bunun doğal sonucu olarak da yapı dış kabuğunun sıcaklık artar ve kabuk genleşir.

önlem:

- taşıyıcı sistemde genleşme derzi düzenlenmeli,
- yapı elemanları, bileşenleri ve malzemelerinde genleşme derzleri düzenlenmeli,
- iki malzemeyi birlikte uygularken genleşme katsayılarının eşit olmasına dikkat edilmeli. örneğin: beton ve ahşabın genleşme katsayıları farklı oldugundan beraber çalıştırılamaz. beton ve çeliğin ise genleşme katsayıları birbirine yakındır.

ISI

- sıcaklık, bir isimdeki moleküler hareketin artmasıyla yükselen skaler bir büyüklüktür.
- ısı ise, bir enerji türüdür. (joule, kalori, vb)

ısı geçişi

ısı enerjisinin sıcaklıkları farklı iki ortam arasında birinden diğerine geçişi,
- ısı iletimi (kondüksiyon)
- ısı taşınımı (konveksiyon)
- ısı ışınımı (radyasyon)


Isı iletimi (kondüksiyon)

- özellikle katı cisimlerde veya hareket etmeyen sıvı veya gaz akışkanlarda ısı enerjisinin geçiş şeklidir.
- erneji, cismi oluşturan moleküllerin titreşimi sonucu bir molekülden diğerine aktarılarak yayılır.
- metaller gibi serbest elektron içeren cisimlerde özellikle serbest elektronlar ısı iletimine önemli ölçüde yardımcı olurlar.
- cismin gözeneklilik, boşluk içerme gibi düzensiz bünye yapısına ilişkin özellikler ısı iletimi açısından olumsuz bir ortam oluşturur ve cisim ısıyı daha az iletir hale gelir.


Isı taşınımı (konveksiyon)

- molekülleri serbestçe hareket eden sıvı veya gaz (hava) gibi molekül ağırlıkları düşük akışkanlıklarda, sıcak moleküllerin soğuk moleküllerle yer değiştirmeleri sonucu oluşan ısısal geçirimlilik olayıdır.
örneğin, kış mevsiminde bir hacmin penceresi önündeki hava bu şekilde soguyarak aşağı iner, bu olayı önlemek için pencerelerde çift cam kullanılmaktadır.


Isı ışınımı (radyasyon)

- ısı enerjisinin, ışınım yolu ile herhangi bir ara taşıyıcıya gereksinim göstermeden, elektromanyetik dalgalar şeklinde oluşan ve malzemeye geçiş sağlayan ısısal iletim şeklidir.
- bu yayınım çevredeki nesnelerden tümüyle bağımsızdır ve bu ısı ışınımının taşınabilmesi için herhangi bir taşıyıcı ortama gerek yoktur.
- bilindiği gibi, dünya'ya 150 milyon km uzaklıkta bulunan güneş'ten yayılan ısı ışınımı dünya ile güneş arasında herhangi bir ortam olmaksızın dünya'ya ulaşıp onu ısıtabilir. bunun gibi sıcaklıgı yüksek cisimlerden daha düşük sıcaklıktaki cisimlere doğru bir ısı ışınımı oluşur.
- ısı ışınımında ayrıca, siyah cisim kavramından da bahsedilmesi yerinde olur. bu kavrama göre siyah cisim kendisine gelen görünür veya görünmez bütün ışınımları emer.

Yapı Malzemelerinin Kimyasal ve Mekanik Özellikleri

Yapı Malzemelerinin Kimyasal Özellikleri

- her malzeme kimyada bilinen elementlerden biri
veya
- dünya kabuğunun yarısına yakın olan oksijen ile oluşan oksitlerin bir kaçının birleşmesiyle
veya
-bazıları da yine oksijenin oluşturdugu karbonat, sülfat, silikat birleşimlerinin bir element veya diğer birkaç elementle birleşmesi sonucu meydana gelir.


- malzemenin kimyasal özellikleri ve bu özelliklerin çeşitli etkilerle gösterdiği değişiklikler diğer özelliklerini de etkiler.
- malzemelerin kimyasal bileşimleri ile mekanik özellikleri arasında önemli ilişkiler vardır.
- örneğin; çelikteki karbon oranının artması veya eksilmesi çeliğin, sert veya yumuşak, esnek veya kırılgan olmasına yol açtıgı gibi mekanik özelliklerin artmasına veya eksilmesine de yol açar.
-kimyasal bileşim değişirken malzemenin fiziksel özellikleri üzerinde de büyük etkiler yapar.
- malzemelerde meydana gelen kimyasal bir reaksiyon hacimde değişmelere neden olur.
- ayrıca, malzemeyi kullandıgımız ortamda temas ettiği bazı maddeler malzemenin ayrışmasına, bozulmasına ve hacimde bazı değişikliklerin olmasına (korozyon) neden olur.


Yapı Malzemelerinin Mekanik Özellikleri


- dış kuvvetler etkisinde, değişik zorlamalarla her türlü biçim değişikliği ve malzemenin bu etkilere gösterdiği direnç malzemenin mekanik özelliklerini belirler.

Malzemede basınç ve çekme

- belli bir eksen doğrultusunda etkiyen kuvvetlerin malzeme yapısında negatik deformasyonlar oluşturdugu haller basınç, pozitif deformasyonlar oluşturdugu haller ise çekme gerilmeleri meydana getirir.
- kristal içyapıya sahip metaller gibi malzemelerde basınç ve çekme gerilmeleri eşdeğerdir.
- moleküllü içyapıya sahip ahşap gibi malzemelerde basınç ve çekme değerleri farklıdır. ayrıca liflere paralel yöndeki basınç ve çekme gerilmeleri, liflere dik yöndeki basınç ve çekme gerilmelerinden büyüktür.
- karma iç yapıya sahip taş, beton, pişmiş toprak gibi malzemelerde ise boşlukları nedeniyle çekme dirençleri basınç dirençlerinden daha küçük değerdedir.


Malzemede makaslama (kesme)

- bir eksene göre birbirine zıt iki kuvvetin çok küçük bir arayla malzemeyi etkilemesi sonucu oluşan şekil değiştirmedir.

Malzemede burulma (torsiyon)

- bir çubuğun eksenine dik düzlem içinde, ters ikiz kuvvetin etkisinde olmasına burulma denir.- burulma, çubukta genellikle eğilme ve kesme etkileri ile birliktedir.

Malzemede eğilme

- eğilme, bazı yapı ürünleri (kiriş, döşeme vb..) üzerine belli bir aralıkla gelen kuvvetlerin (yüklerin) oluşturduğu gerilmedir.

Malzemede burkulma (flambaj)

- kesitlerine oranla boyları uzun olan çubuklarda, malzeme eksenel basınç etkisinde ise cubugun burkulması söz konusudur.

Malzemede çarpma

birim alanı çarpma yoluyla kırmak için gerekli ise çarpma işi denir.

Malzemeler genelde iki yolla kırılır.
- üzerine gelen yükü yavaş yavaş artırmak,
- malzemeye başka bir maddeyi hızla çarpma

Malzemede yorulma

- malzemede kırılmadan çarpma halinin arka arkaya tekrarı yorulmayı meydana getirir.

Malzemede kırılma

- malzemenin gerilme altında iki veya daha çok parçaya ayrılmasıdır.

Malzemede sertlik

Sertlik, malzeme yüzeyinin kalıcı şekil değiştirmeye karşı gösterdiği dirençtir.

Malzemede aşınma

aşınma, kuvvetler karşısında malzemenin sertliğine bağlı olarak yüzeyinden parçacıkların kopmasıdır.

Yapı malzemelerinin fiziksel özellikleri

Yapı malzemelerinin fiziksel özellikleri

malzemelerinin fiziksel özellikleri genelde ve cogunlukla malzemedeki boşluklarla ilişkilidir.
malzemede molekül gruplaşması halinde bazı boşlukların ortaya cıkacagı acıktır.
bu boşluklar malzemenin;

-yogunlugu,
-özgül agırlıgı,
-direnci
-ısı, su ve sese karşı geçirimliliği hakkında bilgi verir.

Yoğunluk

-malzemenin boşluklu birim hacim agırlıgıdır.
-bir malzemede yogunluk arttıkça (boşluk oranı azaldıgında) direnç ve ısı iletkenliği artar ve su geçirimliliği azalır.
-yogunlugu azalınca (boşluk oranı arttıgında) direnç ve ısı iletkenliği azalır ve su geçirimliliği artar.
-malzemede ısı geçirimsizlik istenildigi hallerde boşluk oranı artırılmaya calısılır. örneğin plastik köpük, cam yünü, yapay ahşap, bosluklu tugla gibi malzemeler bu amaçla kullanılır.
-ses geçirimsizliği için dolu malzemeler, ses emicilik için ise boşluklu malzemeler seçilir.
-yapay malzeme üretiminde, amaca göre boşluk oranı eksiltilir veya artırılır.

Özgül Ağırlık

-malzemenin boşluksuz birim hacim ağırlıgıdır.
-malzemenin yogunlugu ile özgül agırlıgının birbirine eşit olması halinde (yani boşlugun sıfır olması halinde) o malzeme boşluksuz bir malzemedir.
-örneğin:metaller bu gruba girer. özellikle moleküllü ve karma içyapıya sahip ahşap, plastik, doğal veya yapay taş, seramik gibi malzemeler ise boşluklu malzemelerdir.

Doluluk oranı (kompasite)

-bir malzemenin dolu hacminin, boşluklu hacmine oranıdır.
-diğer bir tanımla bir malzemenin yogunlugunun özgül agırlıgına oranı olarak ifade edilir.

Boşluk oranı (porozite)

-bir malzemedeki boşluk hacminin, o malzemenin boşluksuz tüm hacmine oranıdır.

Ağırlıkça su emme oranı

-malzemenin emdigi su agırlıgının, malzemenin kuru agırlıgına oranıdır.

Hacimce su emme oranı

-malzemenin emdigi su hacminin, malzemenin boşluklu hacmine oranıdır.

Doyma derecesi

- cismin su ile doldurulmuş boşlukları hacminin, boşluklarının toplam hacmine oranıdır.
-doyma derecesi, malzemenin donmaya dayanıklılıgı bakımından önem taşır.
- malzemenin içinde donan su, hacimde %10 genleşme yapar
- malzeme boşlukları %80 oranında suya doymuşsa suyun genleşmesi için yeteri kadar boşluk vardır ve malzeme zarar görmez. ancak, yüksek oranlarda buz basıncı malzemeyi parçalar.

Kapilarite (higroskopiklik / kılcallıkla su emme)

- malzemenin birim alanından birim zamanda kılcallıkla emdiği su miktarıdır.
- malzeme yüzeyleri su ile temas ettiği zaman suyun yüzey gerilimi ile boşluklar suyu kılcallıkla malzeme içine doğru çeker ve emilen su yukarı doğru (eğik veya yatay da olabilir) yükselir.
- örneğin zemindeki nem kılcallık nedeniyle duvarlarda yükselir.

Yapı Malzemelerinin Görsel Özellikleri

Yapı Malzemelerinin Görsel Özellikleri

yapı malzemelerinin deney ve ölçmeye dayanmaksızın gözle algılanabilen özellikleri görsel özellikleridir.

bu özellikler;
- renk (renk farklılıgı, açıklık, koyuluk vb)
- biçim (eğri, yuvarlak, altıgen, kare , üçgen, dikdörtgen vb)
- parlak - mat (cilalı)
- düzgün - pürüzlü
- gözenekli - gözeneksiz
- boyut (büyük, küçük)
- saydam - yarı saydam - saydam olmayan
- doku
- maddenin konumu (sıvı, katı vb..)

genelde malzemenin yapısı ve diğer özellikleri ile bağlantılı olan bu özellikler, yapıların oluşumunda estetik açıdan önemlidir.

Doku

- tüm görsel nesnelerin karakteristik birer dış yapıları vardır.
- nesne ve varlıkların dış yapı özellikleri ve bunların objektif etkileri dokuyu (tekstür) oluşturur.
- objelerin dış görünüşlerindeki ayrıcalıkları sağlayan üzerindeki dokusal yapı farklılıklarıdır.
- yani doku, yüzeyleri oluşturur.

doku, tasarımcının binasına kimlik kazandıracak olan en önemli etkenlerden biridir.mimari yüzeylerin dokusu denilince;

-malzemelerin fiziksel dokuları
-malzemelerin yüzeyi oluşturmak üzere bir araya gelişlerinde meydana getirdikleri örgü
-yüzey işlenişinden kaynaklanan doku etkisi anlaşılmalıdır.

Gözle Görülen Doku (görsel doku)

- Yüzeylere dokunmakla elde edilmeyip, görme yoluyla elde edilen doku etkilerine denir.
- düz yüzey üzerinde görüntü olarak doku etkisi verir.

Dokunma ile hissedilen doku (dokunsal doku)

- yüzeylere dokunarak elde edilen doku etkilerine denir.
- sert ve yumuşak doku diye ayrılır.

Dokunun psikolojik etkileri:

Doku;
- yumuşaklık - sertlik
- ağırlık - hafiflik
- sessizlik - gürültü
- huzur - tedirginlik
- durgunluk - hareketlilik
- sakinlik - heyecanlılık
- rehavet - kasvet
- vb. psikolojik etkiler yaratır.

Doku Türleri

- derin doku
- yüzeysel doku
- ince doku (yakınlık ve keskinlik duygusu verir)
- kaba doku (uzaklık etkisi verir)
- düzenli doku- düzensiz doku
- sert doku (insanda dinamik duygular uyandırır, yakınlık etkisi, uyarıcı, ilgi çekici, heyecanlı, güçlü ve daha sıcak bir etki verir)
- yumuşak doku (insanda sessizlik sükunet, monotonluk, soğuk, güçsüz ve rahatlık duyguları oluşturur ve uzaklık etkisi verir)

Biçim

- bir cismin veya bir mekanın şekli, bir binanın kitlesi, bir bütünün yapısı biçim olarak tanımlanmaktadır.
- işlev, ölçü ve malzemede oldugu gibi biçimi de belirlemektedir.
- her mimari yapıt biçimsel çizgilerini; coğrafik, topoğrafik, jeolojik ve iklimin oluşturdugu, gerekli bilim ve teknikten oluşan koşullarda alır.
- bir yapıtın gerçekten değerli olabilmesi için biçimin kendisine verilen içeriği yansıtması gerekir.

Renk

- insan sağlığı üzerindeki fiziksel, biyolojik ve psikolojik etkileri yanında çocuk gelişimi üzerindeki etkileri nedeniyle de mekanlarda renk seçimi önemlidir.


Yeşil

-gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk oldugu için mekanlarda huzur verir.
-açık tonları daha duygusal atosferler için tercih edilir.
-sonsuz bir tinsellik ve barışıklık duygusu da yarattıgı için evlerde bol miktarda yeşil bitkiler bulundurulması tavsiye edilir.
-ilkbahar mevsimini çağrıştıran özelliği ile uygulandıgı her mekana temiz hava ve canlılık katar.
-diğer yandan ofislerde kullanılan yeşil renk, güven verici bir izlenim bırakır.

Sarı

-dikkat çekiciliği ve ayırt edebilme özelliklerinden ötürü, güvenlikle ilgili bir çok alanda bu renk kullanılır.
-vurgulanması ve göze çarpması istenilen her noktada birçok renkten daha fazla kullanılır.
-dolayısıyla bu renk, az ışıklı, geniş ve kapalı ortamlar için idealdir.
-ofiste ise insanların verimli çalışmaları için sarı renk tercih edilir.

Mavi

-görüntü olarak sakinliği ifade etmesine rağmen, geniş alanlarda kullanıldıgında kasvetli bir görüntü verir.
-özellikle açık mavi, ofis ve ev ortamlarında ciddiyet göstermek amacıyla sıkça tercih edilir.
-açık mavi renk mekansal ferahlık sağlarken, koyu mavi renk ise serinlik veren bir etki yaratır
-yeme iç güdüsünü engelleyen bir renk oldugu için yemek odalarında pek kullanılmaz
-çocuk odalarında turuncu veya sarı gibi uyarıcı renkler yerine mavi kullanıldıgında cocukların daha sakinleştikleri gözlenmiştir. bu yüzden özellikle erkek çocuk odaları için mavi, en dogru seçimlerden biri olmaktadır.

Kırmızı

-her ortama hayat ve enerji verir
-güçlü ve yogun ışık oldugu zaman kırmızı bir mekanda daha fazla vurgulanır
-dingin ortamlarda saf kırmızı çok nadir kullanılır. çünkü onun göze batan ve çok güçlü etkisi mekanı yorabilir.
-iddialı ve hareketli yerlerde kırmızı sıcaklık ve enerji kaynagıdır
-oturma odasında vurgulanan renk olarak kullanıldıgında aile bireylerine canlılık verir.

Siyah

-korku ve umutsuzlugun yanı sıra ölümü de çagrıstıran siyah, ölçülü kullanıldıgında dekorasyonda zarafetin de işaretidir.
-siyah yogun bir enerjiye sahip oldugu için tek renk olarak kullanıldıgında aşırılıkları dengeler.

Beyaz

-özellikle hastaneler gibi saglık ve hijyenin önemli oldugu mekanlar için tercih edilen ilk renktir
-bunun yanı sıra istikrarı ve devamlılıgı da temsil ettigi için beyaz rengin kullanıldıgı ofisler daha güven verir
-gözleri dinlendirir ve mekanı gerçek boyutlarından daha büyük gösterir
-ışık, seçilen beyazın tonunu etkiler. kuzeye bakan bir odada kreme yakın, güneşli bir odada ise griye yakın beyaz kullanılabilir.

Pembe

-ortama kazandırdıgı enerjinin yanı sıra hassas etkileriyle çalışma alanlarda pek tercih edilmez.
-daha olumlu bir yaşamı düşlemenin rengi olarak, özellikle dekorasyonda kız cocuklarının odalarında kullanılır.

Turuncu

-iştah açıcı özellige sahip oldugu için, özellikle yemek odalarında ve servis takımlarında kullanılan turuncu başkalarına karşı nezaketi ve saygıyı vurguladıgı gibi sosyal etkileşimleri de arttırır.
-dolayısıyla ortak kullanım alanları (salon, tv odası, mutfak) turuncu renk için en uygun ortamlardır.
-turuncu, insanların algısını en cok ve en kolay etkileyen renklerden biri olarak bulundugu grubu sayıca çok gösterir.
-eğer bir arada durdugunda, oldugundan çok daha fazla sayıda ve sık görülmesini istediginiz dekorasyon ürünleri varsa onlar turuncu seçilebilir.

Kahverengi

-insan hareketini hızlandırdıgı için özellikle fastfood restoranlarının iç mekanlarında kullanılır.
-sosyal dengeyi ve toplum içinde rahatlıgı saglayan renkler olarak ev dekorasyonunda da sıkça kullanılan kahverengi ve bej, özellikle zemine hakim olmalarıyla güvenlik duygusunu ve topragın yarattıgı rahatlık hissini verirler.

Yapı Malzemelerinin Özellikleri

malzemeden beklenen performans;

-malzemenin genel özellikleri
-mekanın özellikleri (yüzme havuzu, kimya laboratuvarı, kütüphane, konferans salonu vb)
-mekanın içinde bulundugu ortamın özellikleri (dış ve iç ortam)

bu özellikler;

- mekanın işlevine uyum
- mekanın estetik kurgusuna uyum
- mekan boyutuna uyum
- yararlılık ömrünün uzun olması
- maaliyet / birim fiyat uygunlugu
- kolay temin edebilme
- kir, toz tutmama ve temizlenme kolaylıgı
- uygulama kolaylıgı ve uygulamada özel ayrıntı parçalarının üretimi
- darbeye ve aşınmaya karşı dayanım
- yangın, su ve nem, ısı, don, ses, mikroorganizmalar, radyasyon, kimyasal ürünler gibi etkenler karşısında dayanıklılık
- biçimlendirilme kolaylıgı
- doku, renk gibi özellikler
- hijyenik olma
- kaygan olmama
- kullanıcı istegine uyum
- yaygın olarak kullanılması ve moda olması

Malzemelerin İç Yapısı


malzemelerin iç yapılarına baktıgımızda;
-malzemelerin maddelerden,
-maddelerin de atomlardan oluştugunu görürüz.

-atom ve moleküller, sıcaklık derecesinin azlık veya çokluguna göre üç değişik yerleşim düzeninde bulunur.

-buna göre madde;
-gaz
-sıvı
veya
-katı
konumda olabilir.


Gaz Maddeler

-gaz haldeki maddeler ayrık düzende ve birbirini çekemeyen bağımsız moleküllerden oluşur.
-belirli biçim ve hacimleri yoktur.
-bulundukları kabı tamamen doldururlar.
-kabın iç yüzeylerine çarparak bir basınç oluştururlar.

Sıvı maddeler

-sıvı haldeki maddelerin molekülleri gazlara göre daha yakın konumdadır. ancak aralarında boşluklar vardır.
-kayma kuvvetlerine karşı koyamadıkları için sıvılar akışkandır.
-bulundukları kabın biçimini alırlar.
-hacimleri olmasına karşın, belirli şekilleri yoktur.

Katı maddeler

-katı haldeki maddelerde atomlar ve moleküller birbirine çok yakın konumdadır.
-belirli bir düzende yerleşerek maddeye şekil verirler.
-bu nedenle katı maddelerin hem hacmi hem de belirgin bir şekli vardır.
-atomlar arasındaki bağlar nedeni ile kayma kuvvetlerine karşı koyarak kolay kolay dağılmak istemezler ve şekillerini korumak için etkiler karşı direnç gösterirler.


Malzemelerin İçyapısı


malzemelerin iç yapıları;

1- moleküllü içyapılar
2- kristalli içyapılar
3- karma içyapılar

1- moleküllü içyapılar

-moleküllü içyapılar iki ayrı molekülün birleşmesi (kondansasyon) veya bir molekülün kendinden küçük parçalara bölünerek büyümesi (polimerizasyon) sonucu zincir bağları şeklinde meydana gelir. (ahşap, plastik vb)
-ayrıca, moleküller arasında çekim kuvvetleri vardır.
-aynı tür moleküller arasındaki çekime kohezyon, farklı moleküller arasındaki çekime ise adezyon denir.
-katı maddelerde kohezyonun büyük değerlerde olması katının şeklini korumasını, sıvılarda kohezyon kuvvetleri ise moleküllerin belli bir hacim içinde kalmalarını sağlar.

Ahşap

ahşap; karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan selüloz ve ligninin meydana getirdiği hücresel yapısı nedeniyle;
-moleküllü,
-heterojen ve anizotrop,
-boşluklu,
-özgül ağırlığı düşük,
-ısı, elektrik ve sesi iyi iletmeyen malzemedir.

2- Kristalli içyapılar

-atomların üç boyutlu bir kafes sisteminde ve denge konumu uzaklıgında yer almaları sonucu, düzgün sıralar halinde dizilmesi ile oluşur. (metaller)

Metaller

metaller, düzgün kristal yapıları nedeniyle;

-homojen ve izotrop,
-dolu,
-özgül ağırlıkları yüksek,
-dirençli,
-serbest elektronlarının hareketi nedeniyle de ısı, elektrik ve sesi ileten malzemelerdir.
-dövme veya çeşitli ısısal işlemlerle kristal yapılarını sıkıştırmak, böylece dirençlerini artırmak mümkündür.
-kristal aralıkları nedeniyle, metaller saf iken dirençleri düşüktür.
-alaşım halinde iken, alaşıma giren metal, kristal aralıklarını doldurdugundan direnç yüksek bir değer alır.

3- Karma içyapılar

-bazı maddelerin iç yapılarında atomlar düzensiz diziliş içindedir. bu tür maddeler karma içyapılardır. (bazı doğal taşlar, yapay taş (beton), pişmiş toprak ve cam)

Karma içyapılı malzemeler

-bu tür malzemelerin birçoğu, bir veya birkaç metalin metal olmayan bir elementle (genellikle oksijen) birleşmesi sonucu meydana gelmiştir.
-yapıları, büyük moleküller içinde atomların birbirine iyon bağları ile bağlanmaları sonucu oluşur.
-serbest elektronlarının olmaması nedeniyle, ısı ve elektriğe karşı geçirimsizdirler.
-iyon bağlarının kuvvetli oluşu ergime noktalarının yüksek olmasına yol açar.
-yapılarının düzensizliği nedeniyle gevrek yapılıdırlar.
-boşluklarının bulunması nedeniyle basınç direncine oranla çekme dirençleri düşüktür.
-her noktada aynı derecede ısınmadıklarından dolayı ısısal gerilimlere karşı dayanıksızdırlar.

Malzemede Standart ve Yapı Malzemelerinin Sınıflandırılması

Malzemede Standart

Standartların genel amaçları;

- çeşitlerin azaltılması (basitleştirme)
- boyutların birleşmesi (birleştirme)
- kalite belirtme ve kontrolü (vasıflandırma) şeklinde sıralanabilir.
dolayısıyla standart;

- çeşidin azalmasından dolayı ekonomi
- boyutların birleşmiş olmasından dolayı hız
- kalitenin iyileşmesi ve kontrolünden dolayı sağlamlık getirmektedir.

standart çeşitleri pek çok olmakla beraber günümüzde en çok kullanılan standartları 7 grup içinde toplamak mümkündür.

-Temel standartlar
1. ölçü (uzunluk, yüzey, hacim)
2. ağırlık (kg)
3. zaman (saniye)
4. ısı (kalori)
5. elektrik akımı (amper) vb.

-Terim ve sembol standartları
1. harf
2. rakam
3. işaret
4. sembol

-Boyut ve biçim standartları
(tuğla, kiremit, ampul vb..)

-Değer ve birleşim standartları
(maddenin bütün özellikleri)

-Analiz ve kontrol standartları
(kullanmada değer ve birleşim için göz önüne alınacak değerler ve kurallar)

-Standart uygulama standartları
(tüketim esnasında uygulanacak kurallar)

-Mühendislik standartları
(hesap ve çizimde değerler, kabuller ve kurallar gibi)


Yapı Malzemeleri Yönetmeliği

-Amaç
bina ve diğer inşaat mühendisliği işleri dahil olmak üzere tüm yapı işlerinde daimi olarak kullanılmak amacıyla üretilecek yapı malzemelerinin taşıması gereken temel gerekleri, bu malzemelerde bulunması gereken uygunluk değerlendirme prosedürleri, piyasa gözetimi ve denetimi işlemleri ile ilgili usül ve esasları belirlemek.

-Kapsam
yapı işlerine ilişkin mekanik dayanım ve stabilite, yangın durumunda emniyet, hijyen, sağlık ve çevre, kullanım emniyeti, gürültüye karşı koruma, enerjiden tasarruf ve ısı korunumu açısından yapı malzemelerine uygulanacak kurallar.



YAPI MALZEMELERİNİN SINIFLANDIRILMASI:

-Kökenlerine göre;

1. Doğal malzemeler

-organik (bitkisel) kökenli malzemeler (ağaç vb)
-inorganik kökenli malzemeler (toprak, taş, maden vb.)

2.Yapay malzemeler

-doğal malzemelerin veya fosillerin kimyasal dönüşümü veya bileşimleri ile oluşturulmuş veya çeşitli evreleri olarak üretilmiş malzemeler (plastikler)


-Kullanım Yerine Göre

1. Taşıyıcı ürünler
mekanik özellikleri yüksek olan ürünler. (taş , tuğla, çelik, ahşap, beton vb..) yapıda yük taşıyan bölümlerde (taşıyıcı duvar, kolon, kiriş, döşeme, temel vb) kullanılır.

2. Koruyucu ürünler
yapıyı iç ve dış etkenlerden (ısı, ses, su, toz vb.) koruyan yalıtım ürünleridir. (polistren, cam yünü, bitüm vb.)

3. Kaplama ürünler
yapı elemanlarının yüzeylerinde kullanılan ve işlevler doğrultusunda farklı görevler üstlenen bitiş ürünleridir. (boya, ahşap, parke, seramik vb)


- Yüke Dirençlerine Göre



1. Sünek malzemeler
kopmadan önce esneklik sınırına kadar uzayabilme niteliğine sahip malzemelerdir. (termoplastikler, ahşap, metal)


2. Gevrek malzemeler
basınç altında kırılabilme, patlayarak dağılma veya kopma niteliklerine sahip malzemelerdir. (cam, taş, tuğla, beton, seramik vb..)


- Şekil değişimine göre,


1. Elastik malzemeler
yük etkisi altında şekil değiştirip yük kalkınca tamamen eski haline dönebilen malzemelerdir (kauçuk vb)

2. Plastik malzemeler
yük etkisi altında şekil değiştirip yük kalkınca oldugu gibi kalan ve eski haline dönemeyen malzemelerdir (kil vb)

3. Elasto-Plastik malzemeler
yük etkisi altında şekil değişimine uğrayıp yük kalktıktan sonra kısmen eski haline dönebilen ve bir kısım kalıcı deformasyonu bulunan malzemelerdir. (çelik vb..)


- Fiziksel bünyesine göre


1.Homogenlik
bir malzemenin aynı cins ve karakterdeki maddelerden oluşmasıdır. (metal)

2. Heterogenlik
bir malzemenin değişik cins ve karakterdeki maddelerden oluşmasıdır (ahşap)

3. İzotropluk
bir malzemenin bir noktasındaki özelliklerinin yönlere bağlı olmaması ve değişmemesidir. (metal)

4. Anizotropluk
bir malzemenin bir noktasındaki özelliklerinin yönlere bağlı olması ve değişebilmesidir. (ahşap)


- Doluluk ve boşluk oranına göre;


1. Gözenekli malzemeler
boşlukları olan ve çok miktarda su emebilen malzemelerdir. (ahşap vb)

2. Gözeneksiz malzemeler
boşlukları olmyan ve su emmeyen malzemelerdir. (çelik vb)

Malzemeye giriş

TASARIM -> YAPIYAPI > MALZEME

Yapı:

Karada veya suda, sürekli veya geçici, resmi veya özel, yeraltı veya yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve onarımlarını içine alan sabit ve hareketli tesisler olarak tanımlanmaktadır. (köprü, tünel, yol bina vs..)

Bina:

Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır. (okul, hastane, alış-veriş merkezi, kültür merkezi vb..)

Binaların yapısal oluşumu:

Binaların yapısal oluşumunda- binalar birimlerden (ünite / mekan),- birimler elemanlardan (öge),- elemanlar bileşenlerden,- bileşenler parçalardan,- parçalar malzemelerden (gereç)meydana gelir.

Malzeme (Gereç)

Yapı bileşenlerinin yapılmasında kullanılan, işlenmemiş doğal (kum, çakıl, tomruk vb..) veya bir yapı bileşeni niteliği kazanmayacak kadar az işlenmiş (kereste, çimento, kireç vb..) madde olarak tanımlanabilir.

Parça

Yapı malzemelerinin özel bir işlev için biçimlendirilmesi sonucu üretilen, birkaç tanesi bir araya getirilerek bir bütünü oluşturacak olan ürünlerin her biri olarak tanımlanabilir. (kiremit, tuğla, seramik, fayans, boru vb..)

Bileşen

Yapı malzemesi ve parçalarının birleştirilmesi ile oluşan veya işlevi gereği biçimlendirilmiş ve yapı bütünü içinde belirli bir yeri ve işlevi olan ürünler olaran tanımlanabilir. (pencere, kapı, kaplama, lambri, lavabo vb..)

Eleman (öge)

Yapının iç ve dış mekanlarından bir veya daha çogunu oluşturma, bağlama, örtme amacıyla şantiyede veya fabrikada malzeme, parça ve bileşenlerin çeşitli yöntemlerle bir araya getirilmesiyle oluşturulan bütünler olarak tanımlanabilir. (duvar, merdiven, çatı, döşeme vb..)

Birim (ünite / mekan)

Elemanların birleştirilmesiyle oluşan ve bağımsız olarak kullanılabilecek yerleri (mekanları) oluşturan yapı bölümleri olarak tanımlanabilir. (oda, mutfak, banyo, derslik vb..)


Yapı Malzemelerinin gelişimi

- bir tanımda yapı malzemelerinin gelişimi dört dönemde ele alınmaktadır (M.Ali Saraylı)- diğer bir tanımda ise, birbirinden tamamen farklı üç dönem görülmektedir (Murat Eriç)

M.Ali Saraylı'ya göre;

1. Doğadaki malzemelerin oldugu gibi kullanıldıgı dönem. (ağaç dallarından, taş ve çamurdan yapılan kulübeler vb.)
2. Doğadaki malzemelerin, insanların keşfettiği aletlerle ve edindikleri el becerileri ile basit şekilde işlenerek ve şekillendirilerek kullanıldıgı dönem. ( çamuru şekillendirerek kurutmak -kerpiç-, ağaçları keserek oymak, taşları yontarak kullanmak vb..)
3. Doğadaki malzemelerin az veya çok fiziksel ve kimyasal değişikliklere uğratılarak kullanıldıgı dönem. (madenlerin eritilerek kurşun, demir, çinko, bakır gibi metallerin elde edilmesi, eriyiklerin karıştırılarak bronz, pirinç gibi alaşımların elde edilmesi, kilin şekillendirilip pişirilmesi ile tuğla, seramik yapılması, jipsin (alçı taşı) pişirilerek alçı, kalkerin (kireç taşı) pişirilerek kireç, kil ile kalker birlikte pişirilerek çimento elde edilmesi vb..)
4. Son 150 yıldan buyana ilk üç dönemin çeşitli olanakları birleştirilmek ve yenileri katılmak suretiyle doğal ve yapay malzemelerin birbirlerini tamamlamak suretiyle doğada olmayan malzemelerin yapay yntemlerle elde edildigi dönem / yapay malzeme dönemi (doğal taş parçacıklarının (kum ve çakıl) bir bağlayıcı (kireç, çimento) ile karıştırılarak harç, beton gibi malzemelerin elde edilmesi, beton ile çeliğin birlikte kullanılmasıyla betonarmenin üretilmesi, petron ve kömürden plastik malzemelerin elde edilmesi vb..)

Murat Eriç' e göre;

1. Tarih öncesinden ilk çağa kadar malzemenin şekillendirilmeden doğal haliyle kullanıldıgı dönem. (mağara, ağaç kovukları vb..)
2. Klasik çağ ve 19. yüzyıl arasında malzemenin şekillendirilerek çeşitli strüktür ve formlar yaratıldığı dönem. ( kemer, tonoz, kubbe, kesme taş yapılar vb.)
3. 19. yüzyıldan günümüze kadar gelen ve halen devam eden dönem. (kompozit malzeme / doğada varolmayan, ancak gereksinim duyulan özelliklere sahip olacak şekilde bir çok malzemenin bir araya getirilmesiyle üretilen malzemeler / plastik, betonarme vb..)

Yapı malzemeleri bilimi

- Yapı malzemelerinin neler oldugunu,
- Yapı malzemelerinin nasıl üretildiğini,
- Yapı malzemelerinin kullanım aşamasında atmosfer etkileri, yükler vb.. etkiler altında nasıl bir davranış gösterdiğini,
- Kullanış amacına en uygun yapı malzemelerinin nasıl seçildiğini araştıran
ve
- Yapı malzemelerinin nasıl kullanıldıgını öğreten bilim dalı olarak tanımlanabilir.

Mimarın, İç Mimarın ve Mühendislerin görevi;insan sağlığına ve çevreye önem veren bir yaklaşımın yanı sıra yapıda,

-işlevsellik
-sağlamlık
-ekonomiklik
-estetik

sağlamaktır.